CHP lideri Özel: Bugünler dostumuzu düşmanımızı tanıdığımız günler

CHP lideri Özgür Özel, partisinin 22. Olağanüstü Kurultayı’nda yaptığı konuşmada; “Biraz daha ustalaştık taşı kırmakta, dostu düşmanı ayırmakta. Hukuksuzca zindanda tutulan belediye başkanlarımıza selam olsun. Toprağa verdiğimiz Ferdi Zeyrek’e, bundan 60 gün önce toprağa verdiğimiz nezaketi, parti tarihini ve geleceğe umutla bakmayı öğreten Altan Öymen’e Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in konuşmasından satır başları şu şekilde; “Biraz daha ustalaştık taşı kırmakta, dostu düşmanı ayırmakta. Bir tehdidi bertaraf etmek için noterlere koşup imza veren delegelerimize şunu söylemek isterim: Bir mücadele için, büyük bir haksızlığa direnmek ve tekrar kilitlenmek için buradayız, hoş geldiniz. Hukuksuzca zindanda tutulan belediye başkanlarımıza selam olsun. Toprağa verdiğimiz Ferdi Zeyrek’e, bundan 60 gün önce toprağa verdiğimiz nezaketi, parti tarihini ve geleceğe umutla bakmayı öğreten Altan Öymen’e Allah’tan rahmet diliyorum.

Bu parti 1950’de milletin isteği üzerine iktidarı Demokrat Parti’ye devrettiğinde bu benim yenilgimdir ama hakın zaferidir diyen İsmetİnönü’nün partisidir. Cumhuriyet’ten başka bir şeye inanmadık, yeriz geldi 47 yıl iktidar yüzü görmedik ama millete küsmedik. AKP’yi yıllardır iktidar yapan millet yeni bir karar verdi ve bizi birinci parti yaptı. Kimseyi o gece kaybetmiş hissettirmemeye partimizi davet ettik. belediye başkanlarımızın cebindeki anahtar şehrin altın anahtarı değil, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin anahtarıdır. Kıymetini bilin, öyle çalışın dedik. Demokrasi sınavı kazanınca değil kaybedince verilir. İktidar partisi ilk kez kaybedince yaptıklarıyla demokrasi sınavından geçemediklerini gösterdi. Demokratlardan değil demokrasiyi kullananlardan olduklarını gösterdiler.

Ebedi cumhurbaşkanlığı teklif edildiğinde ‘Bu teklifte bulunanlar çok oldu ama benim gayem ebedi cumhurbaşkanlığı değil millet hakimiyetinin ebedileşmesidir’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisidir. bu parti Atatürk’ün bu sözünün gereğini yaparak 1950’de milletin isteği üzerine iktidarı demokrat partiye devrettiğinde bu yenilgi benim şüphesiz en büyük yenilgidir ama Türkiye demokrasisinin en büyük zaferidir diyebilen İsmet İnönü’nün partisidir bu parti dünyanın koşullarına göre değişen yenilenen 1972’de sosyal demokrasiyi iktidara taşıyan kadroların ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen diyen Bülent Ecevit’in Karaoğlan’ın partisidir partimiz bugüne kadar demokrasi yolunda çok bedeller özeli kapatıldı mallarına el kondu genel başkanlarımız tutuklandı hapse atıldı ancak ne olursa olsun hiçbir zaman demokrasiden sapmadığı milletin iradesi üzerinde bir iradeyi kabul etmedi böyle bir güce inanmadı sığmadı darbelerin hedefi oldu ama hiçbir zaman yanında durmadı yıllarca ağır saldırılara uğramış bir parti olarak demokrasiden başka bir yola inanmadık bundan sonra da böyle bir yola tenezzül etmeyiz.

Yeri geldi 47 yıl iktidar yüzü görmedik ama asla millete küsmedik demokrasilerde aslolan milletin kararına saygı duymaktır değişerek yenilenerek milletin gönlüne girmeye çalışa AK Parti 23 yıl kadar iktidar yapan millet 31 Mart’ta bir başka karar verdi partimiz 47 yıl sonra birinci parti oldu adalet ve kalkınma Partisi ilk kez yenildi ve o gün bize inanan vatandaşlarımız için hizmete koyulduk seçim akşamı taşkın gösteriler yapmamaya diğer taraftaki kaybetmiş adayı ailesinin çocuklarını düşünmeye kimseyi o gece kaybetmiş hissettirmemeye örgütümüzü davet ettik seçimin galibi bizdik kaybedeni yoktur dedi bu bir zafer değil geleceğe doğru bize verilmiş bir görevdir dedi belediye başkanlarımızın cebindeki anahtar belediyenin kapısının kasasının şehrin altına anahtarı Altın anahtarı değil Cumhuriyet Halk Partisi’nin gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Partisi’nin 100 yıl sonraki iktidarının anahtarıdır kıymetini bilin öyle çalışın dedik ve bu demokrasi sınavı bu demokrasi sınavından sonra görevi alan belediye başkanlarımız ertesi sabahtan itibaren büyük bir gayretle büyük bir kudretle büyük bir inançla kimseyi itmeden kalkmadan kimseyi ötekileştirmeden kimseyi dışarda bırakmadan kimseyi kaybettirilmesidir yorulmadan yola koyuldular arı gibi çalıştılar kreşler öğrenci yurtları kent lokantaları emekli evleri açtılar yoksul ailelere destek oldular burs verdiler hizmet ettiler ve seçimlerden 678 ay sonra yaptırdığımız araştırmalarda anketlerde belediye başkanlarımızın %38 oyla iktidara gelmiş olan birinci parti olmuş olan partimizin oyları %50’lerin üzerine belediye başkanlarımıza Türkiye’deki ortalama memnuniyet %58’in üzerine çıktı demokrasi sınavı kazanıldığında değil kaybedildiğinde verilen bir sınavdır.

Ne kadar demokrat olduğuna bir partinin, bir kişinin galip geldiğinde değil mağlup olduğunda nasıl davrandığına bakarak karar verilir iktidar Partisi ilk kez kaybettiği seçimden sonra yaptıklarıyla kaybetmenin sınavından geçemediğini aslında demokrat değil demokrasiye inanmış değil sadece demokrasiyi kullananlardan oluştuğunu tüm millete gösterdi bizim 47 yıl boyunca demokrasiye duyduğumuz saygıyı cumhurbaşkanlığı seçimin takvimine 47 ay varken gösterebilmek yerine 47 gün bile sabredemediler belediyeler ile bizimle hizmette yarıştılar yarışamadılar partilerin de siyaset üretip bizimle rekabet edemediler sayın Erdoğan kendisine güvenemedim partisine güvenemedim ana akademisi gençlik kollarına kadın kollarına güvenmedi onların seçim kazanabileceğine umudu örgütleyeceklerine inanamadım peki ne yaptı demokrasiden saptı hiçbir partide olmayan yeni bir kolu ak Parti yargı kollarını kurdu ak partili bir bakan yardımcısını yargı kolları başkanı olarak İstanbul’a atadı bu yapı marifetiyle karanlık bir süreci 9 Ekim 2024’ten itibaren hep birlikte yaşamaya başladık 30 Ekim de Esenyurt belediye başkanımız Ahmet Özer’in tutuklamasıyla başlayan süreçte bu saldırılara karşı ya teslim olacaktık ya da direnecektik biz teslim olmadık sizlerle birlikte ayağa kalktık ve mücadeleye başladık meydan okuduk bu bir savaş ilanıdır dedik savaş ilan edilmiş bir yapı ne yaparsa biz de onu yapacağız mücadele edeceğiz boyun eğmeyeceğiz teslim olmayacagiz dedik erken seçim istedik cumhurbaşkanı adayımız 23 Mart’ta ön seçimle belirleyeceğimizi partimizin yetkili kurullarındaki görüşmeler ve kararlar sonucunda ilan ettik buna karşı karşımızdaki karanlık yapı planladığı tasarladığı darbe girişiminin takvimini öne al Ekrem başkanımızın öz seçim adaylığını açıkladığı gün diplomasını iptal etmek için mahkemeye başvurdular saatler sonra bundan günler sonra 19 Mart günü yani 23 Mart’taki ön seçimi imize dört gün kala Ekrem başkanımızın diplomasını iftar sofrasında iptal Edip bir sahur vakti harekete geçerek evine saldırarak ve Türkiye siyasi tarihinde görülmemiş bir şekilde kendisine gözaltı yaptılar.”

Author: can tok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir